Altınoluk dergisi bu ayki sayısında Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'e, yer verdi.Prof. Dr. İrfan Gündüz'ün "Çağımızda en çok İslam gençliğinin zihin dünyası üzerinde oynanıyor...’ictihatsız cihad’ alanında kullanılan tüm insan malzemesi hemen hemen gençlerden oluşuyor. Neyi yapamadık gençlik alanında kaybedilenleri kazanbilir miyiz, yada nasıl kazanabiliriz?" sorusuna Prof. Dr. Mehmet Görmez şu şekilde cevap verdi.

İslam ümmeti olarak İslam gençliğinin zihin dünyasını bu günlere hazırlayamadık. Eğitim sisitemlerimiz, insan yetiştirme düzeneklerimiz meydan okumalara karşı onları koruyamadı. Belkide sadece koruyucu davrandık. Geleceğe hazırlayamadık. Küreselleşme dalgaları ile nasıl savrulacaklarını hesap edemedik. Aile, okul, camii gibi muesseselerimizde başvurduğumuz metodları yenileyemedik. Kaldı ki bu üç müssesenin dışında çok daha etkin kanallar açıldı. O kanallara da iyiliği egemen kılamadık. Kayıt dışı bilgi alanları, kayıt dışı kişilik inşa eden kanallar çoğaldı. O mecradan da doğru bilgiyi yayma konusunda büyük kusurlarımız oldu. Göç dalgalarıyla birlikte gençliğin nasıl evrileceğini hesap edemedik. Şiddetin savaşların istibdat rejimlerinin gölgesinde meteryalist bir eğitim sisitemi içinde çelişkilerle büyüyen yaralı bilinçli gençliği İslam gençliği olarak adlandırmak mümkün değil, Ancak bunların anneleri babaları Müslüman isimleri de Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin. Bu gün Paris'in varoşlarından kopup insan öldürme makinasına dönüşen örgütlere katılan gençlerin hesabını ve faturasını İslam‘a ve Müslümanlara çıkarmaya kalkışmak haksızlıktır. Ancak Müslümanlarında bunlar için yapacakları olmalıdır. Hiç bir şey için geç değil. Kaybedilenleri kazanabiliriz. Biz yeryüzünde en bedevi toplumu en medeni topluma dönüştüren Rasül-İ Ekrem’in ümmetiyiz. Ölüden diri diriden ölü çıkaran Rabbiminize iman etmişiz.